30 Mayıs 2013 Perşembe

MÜSTEZAD

mefulü mefailü mefailü feulün /mefulü feulün

Ben sende bulurdum gözümün nûrunu cânım
                                                   Ölmez bu figânım

Ey gönlümü delmiş temiz ırmak hele bir bak
                                                    Resmimde bir od yak

Toprak çağırır gayrı benim cismimi cânım
                                                    Ey sevgili hânım

Ülkemde yaşardın şu zamânlarda güzelce
                                                 Nârin ve özelce

Lâkin uzak olmaktı murâdın senin eyvâh
                                                Ez cümle bu âh  âh


bu şiir Türk Edebiyatında tek..  sebebini de özelliğini de bana sor

Rubâi-4


Ne hayaller gördüm çöpe giden
Ne aşıklar gördüm ipe giden
Dünya hayatı bu şaşırma sen
Ne öküzler gördüm tıpa giden

Duygular

Gönül güneşli bir günün sıcak sabahında
Uyanınca hatırlar o karanlık geceyi
Akla gelir şeytan bir meleğin kanadında
“O söz” hatırlanır yiyince yasak meyveyi

Kötü gelince iyilik hakkıyla bilinir
Keder olmasaydı neşe güneşi çıkmazdı
Alın yazısı bu kaderden nasıl silinir
Ayrılık olmasa anneler yanak sıkmazdı

Kavrulduğu zaman anlar suyun kıymetini
Yarık yarık bir hale bürünmüş halsiz toprak
Refahı bulan bilir çektiği mihnetini
Her güz geldiğinde özlüyor baharı yaprak


Düşünceler

İnsan kendi iç dünyasına döner hep
“Dertleri kederleri sen içine tep”

Aşk yakma niyetiyle o genci seçer
“Üzülme! Birazcık zaman sonra geçer”

Mutlu görünmek için yüzün kasılsın
“Evet iyiyim ben sağ ol sen nasılsın”

İnsan mutluluğun tarifini arar
“Sen çikolata elma ye onlar yarar”

Umut onu uzak diyara götürür
“Çok düşünen insan aklını yitirir”

Hayaller baktığımız dipsiz bir kuyu
“Böyle şeylere takılma yat da uyu”

Arzular bizi heveslendiren çiçek
“Sokak ortasında gezilmez böyle tek”

Hayat, kaygı da öğüten bir değirmen
“Kafayı yorunca kırışıyor bu ten”

Her bir zaman zikredilmelidir Allah
“Ne namazı ? Daha olmadı ki sabah”

24 Mayıs 2013 Cuma

Gönül Işığı




Mefulü failatü mefaîlü failün


Ey kalbimin sevimli , küçük nuru parlasan
Dünyayı baştan aşağı gezsen de turlasan

Bir yer bulup da orda o dildara söylesen
“sen sevmemiştin ama o çok seviyor” desen

En hür fikirlerinle o şuh gönle bahsedip
“Alper seninle aşkı yazıp sildi ağlayıp”

Aşk aleminde sen de bir an duyma endişe
Aşktan uzak gönüllere ver aşkı bir pare

Nefretle yüklü insana yaklaş güzelce ki
Yok et o fikri tersine çevir dilden zikri

Kef harfi rehberin sana rahında zorluğun
Sen durma hiç sırası değil ki yorgunluğun

Aşk bahçesinde ortaya bir od atıp çekil
Birden ki yanma olmalı, ateş katıp çekil

Ey gönlümün parıltılı aşk nuru ,anladın
Aşk maceranda sen nice kalbi de dağladın

Kalpten çıkan bu nuru görüp siz bulursunuz
Her aşığın içine akan nur olursunuz

Hep bir ışık değil mi ki bizler aydınlatan
Alperdi hem güneş ışığını da ağlatan

şubat 2013 tarihlidir

SONE-1


İnsan kalbine kulak vermelidir her zaman
Kalplerimizin sesi değil midir aşk sesi
Ruhları bir diyardan bir diyara çağıran
İnsan içinde hisseder bu sıcak nefesi

Mavi gök,mavi deniz,sarı kum,sarı güneş
Renkler bile çift yaratılmış işte aşka bak
Akan nehir dahi oluyor bir denize eş
Aşkın tacını da şu açacak çiçeğe tak

O kutlu Mecnûnu da aşk ateşi sarmıştı
Bedeni yandı kül oldu ama kalbi hariç
Aşka teslim oldu aklına yenilmedi hiç

Aşkı için Ferhad nice dağları yarmıştı
Eritti dağları aşkın sıcak dokunuşu
Unutulur mu ki Nesimi’nin soyuluşu



bu şiir şubat 2013 târihinde yazıldı

19 Mayıs 2013 Pazar

SEBEB

Hürmetine yaratıldı bu dünya,
Alemlere rahmet,ismi Muhammed.
Onunla hakimiyet kurdu takva,
Cehâleti ışığıyla etti red.

Kâinatın beklediği güneşti,
Beşeriyete en tepeden doğdu.
Kötülükleri yakan bir ateşti,
Zulmün ruhunu dumanıyla boğdu.

Geldik kapına yüzlerimiz kara,
Bizlere o geniş kucağını aç.
Sensiz tedavi edilmez bu yara,
Rahmet pınarından bir damlacık saç.




bu şi'r 23 nisan 2013 târihinde yazıldı...

Gazel -ağla gönlüm..

fâilâtün fâilâtün fâilün

Ağla gönlüm tutma gözyaşlarını
Yas günündür çat hilâl kaşlarını

"Bir zamân güldün,yeter artık" dedi
 Söyle, yediğin zehir aşlarını

Vakti gelmişken de anlat câhile
Aşk için ,vermeliler başlarını

Her üzüntüm  iç sedâmın yankısı
Salma yâ Rab ıztırâb kuşlarını

Gam,keder,hasret benim tek yoldaşım
Almayın benden elem taşlarını


*bu gazelde mahlas kullanmadım. bu ölçüde gazel yazmak yani 11'li failatün ile.. iğne ile kuyu kazmaktan daha zor.




11 Mayıs 2013 Cumartesi

Özür Dilerim redifli gazel

mefulü fâilâtün mefâilün feilün

Benim yanakları ahmerim ,özür dilerim
Şâhım,biriciğim,dilberim ,özür dilerim

Ben hiç sana fenâlık yapar mıyım güzelim
Aşkın yolunda ol rehberim ,özür dilerim

Hâlâ mı geçmedi öfke nevbetin bana âh
Çok sevdiğim benim ahterim ,özür dilerim

Sessizliğin ne anlam ifâde etmededir
Dön eski hâle misk-anberim ,özür dilerim

Artık bizim mekândan çıkan gam âteşidir
Bir âşık-ı garîb Alperim özür dilerim


6 Mayıs 2013 Pazartesi

alper

"...aşkıyla yazdı hâme
Gözyaşı ile yoğruldu çâme"


Bir ateş ki bu gönüllere yakılır
Tarifsiz bir aşka mübteladır alper
Kötü sözlerle her bir yere çakılır
Aşk ağacından düşen meyvadır alper

Modern zamanların uslanmaz Mecnunu
İllet-i sevdanın en büyük memnunu
Güzeller şahı  ... meftunu
Taşlanmış bir aşık-ı şeydadır alper

Hareketleri ile dillere düşer
Hastalanır,buz gibi kollara düşer
Aşkı,aklını yener yollara düşer
Güzergah-ı aşka aşinadır alper

Her zaman o bed sözlerle yaralanır
Bühtan boyasıyla alnı karalanır
Gün gelir aşk düşmanlarına paralanır
Aşkın savaşında bi-pervadır alper

Der ki vuslata erdim,yine yanılır
Kahkaha bahrinde yüzüyor sanılır
Cefayı bilmez şair diye anılır
Gam deryası içinde deryadır alper

Kerem et benim canım sultanım...
Dönüp güzel yüzüne çekme kara tül
Suskunluğunla yakıp etme beni kül
Senin yolunda Şeyh-i San'adır alper


isimde sansür gerekmiş :)))