28 Şubat 2012 Salı

TÜRK'ÜN BÜYÜKLERİ (11'li hece vezni) DESTAN



Alper Tunga türedi çıktı ilkin
Sonra lideri oldu Oğuz,Türkün
Hesap sordu, sonu geldi bu zulmün
Bitmesin sonu gelmesin bu gücün

Avrupaya kurdu gitti otağı
Dağları olmuştu bozkurt yatağı
Af dilemişti ki papa yavşağı
Türk'ü öldürdü İldiko kaltağı

Ötüken'de hükümdar oldu Kutluk
Türk ülkesinde görülür bir bolluk
Köktürk'te olmaz hiçbir zaman kıtlık
Çünkü kurmuştu muazzam bir dirlik

Gazne'ye olmuştu ki Mahmud,sultan
Elinde ferman,dilindeydi Kur'an
Sefer halindeydi o sultan her an
Babür Şah'ın mekanıdır Hindistan

Bayrağı sonra devraldı ki Selçuk
Etti bütün Horasan ona kulluk
Anadolu kapısın aç Alpaslan
Görmedi dünya senin gibi aslan

Aslan oğlu Melikşah geçti başa
Türk ordusu yenilecekmiş haşa
Alaaddin Moğol ile çarpışa
Anadolu düşmüştü büyük dara

Sonra Osman Gazi aldı bayrağı
Söğüt'te alevlemişti ocağı
İnanmıştı ülkenin her bucağı
Timur ki beylere açtı kucağı

Sonra Sultan Mehmed olmuştu Fatih
Bütün cihan ona düzmüştü metih
Anadolu'ya ondan geldi talih
Açıldı baht seferler oldu fetih

Yahudiler yıkmıştı ki devleti
Mustafa Kemal kurtardı milleti
Ve ilan etti ki cumhuriyeti
Alper duyuyor sizlere minneti


ustalık eserim olan bu şiir aynı zamanda nefis bir destan örneği olarak da görülebilir.. 11'li hece veznini kullandım... yarım saatten uzun zamanımı aldı, Türk tarihinden kesitler sunduğum bu nazım Türk milletinin içinden çıkardığı büyük bazı isimlerin yaptıklarını da anlatmaktadır..





25 Şubat 2012 Cumartesi

8'li hece

Dilimde sen gönlümde sen
Fayda etmez ki bu derde
Her şeyi çözen ilm-i fen
Dilimde sen gönlümde sen

Dilimde, gönlümde desem
Ayrıca buna inansam
Çare yok başka nidem ben
Dilimde sen gönlümde sen

Ucu bucağı olmayan
Napsam çöllere mi gitsem
Kurtulmam yine her yer sen
Dilimde sen gönlümde sen

NENE

Serindi Tont geceleri
Hafif üşürdük geçerdi
Sobada ısınır idi
Mutfaktan gelince nene

Sobada yapar patates
Dedeme derdi lafı kes
Ah dede bir kez olsun sus
Dışardan geliyor nene

YALANCI

Keşke tanımasaydım seni
Yaktın kül ettin zaten beni
Güya şimdi mutlusun demi
Yalancı! vallahi billahi

SALAKNAME

Niğde'den korkup kaçtım
Geldim başıma dert açtım
Bilmiyom ben ne yaptım
Allah'ım senden başkasına mı taptım
Çok saftım herkesi kendim gibi sandım
Ne bilem böyle olacağını gelmez olaydım
Ben bu işe çok şaştım
Alperim ben ne yapayım
Oturup ağlayayım
Heccavım ben kendini hicveden
Kendi eliyle kendini mahveden
AA beklerken BA'dan oldum
Gül gibi sarardım soldum
Aç susuz ders çalıştım
Gelen notlarla feleğimi şaşırdım



   Şair bu nazımda kendisini tenkid ediyor,kendisine hiciv yazıyor...Yaptığı işin yani verdiği kararın "Salaklık" olduğunu belirtiyor...

:) nukteli tarzda ve gülünç durumu tarif için yazıldı..

23 Şubat 2012 Perşembe

ÜSKÜDAR


   Sevdiğim sende ver onu Üsküdar
   Dildarım sende oldukça kalbim dar
   Ki bir papatya için ağlayan var
  Ağlamana ne hacet Aşina var

   Didemin,derunum o idi safası
   Her derdimin papatyaydı devası
   Sohbeti idi gönlümün safası
   Sureti beni celb eden vasfı
   Sireti aşk'ın hayat ile mematı
   O lazım değil Aşina var

   Söylerim AYN,ŞIN ve KAF
   Hiç anlamıyorsun be saf
   Papatya'ya bağlanan alper tuhaf
   Bağlanmana ne gerek Aşina var

   Sevdiğim sende ver onu Üsküdar
   Dilaram sende oldukça kalbim hun ağlar
   Bir papatya için derunumda nar var
   Papatya'ya ne lüzum senin Aşina'n var

   Aşktan anlamayana ne çare
   Yalvarmalı mıyım yare
   Yar bizi unuttu gitti
   La Tahzen! Aşina bitti


burada da önceki şiirlerdeki papatya geçmektedir.. aynı papatya'dan bahsettik.. bunun özü Papatya'ya gerek yok; aslında senin Aşina gibi önemli bir değerli tanıdığın var demek oluyor.. "Aşina bitti" sözünde de imdada koştu,yetişti,yardıma geldi manası vardır..

MihrüMah...

Ey mihrümahım
oldur benim güneşim ayım
o olmazsa ben çok naçarım
O'nsuzluğa ben sanki berdarım

ismini mihr ü mah söyler her yerde
olsan da fark etmez berr de bahrde
ki ismi zaten mihr ü mahın dilinde
Anın sevgisi Alper'in gönlünde


Sad'ı sadakattir
Vav'ı vefadır
Alper'e safadır
Ol mihribanımdır

Nun'u nakıştır
A'sı aşktır
Alper'e şifadır
Ol mihribanımdır

Açsın çiçekler, güller
Ötsün kuşlar, bülbüller
Uslanır mı sandın sen
Mihrümahı gören gözler

Kalp kapılarımın sensin derbanı
Sensiz gecelerimin pasubanı
Sana benzeyen güllerin bağçevanı
Ziya ile süslersin asumanı

Selam olsun ....
Varsın gelsin bir ...
Alper bu işte şair ya
Sakın yanlış anlamayın ha


bu nazımda mih ü mah ve mihrümah olarak farklı 2 kelime kullanıldı.. anlamsal olarak aynı fekat birisi özel anlamda bir diğeri ise cins adı olarak zikredildi.. ayrıca bu şiir benim en eski şiirlerden çöpe atmayıp sonradan bulduğum şiirlerden..:) ve  özensiz olanlardandır....  eski-yeni harmanı düşünülerek yazılmış olsa gerek.. :)

Sayın müfettiş yani Muaf Onur'un isteği üzerine.:)

Arkadaşımdır benim Onur
Onda yoktur fazla gurur
Niğde sokaklarında atar tur
Yine de çok sıkılıp durur
Yazık dilarası da yoktur
Lakin sevgisi de çoktur

Ben'i özetliyor..

Ayineler ağyarım
Alemde serdarım
O idi dildarım
Alperim derde berdarım

EŞGİ'nin Umar için..

O'nun ismidir ki Ömer dede
Hürmet eder ahlaka edebe
Dede Dede diye seslenene
Elbet yardım eder zevkle şevkle
Sohbeti ki çok tatlı çok güzel
O'nun bilgisi derya  çok özel
O yorulmaz ki hiç, konuşur hep
Yanında olmasa bir yığın hap
Elma dolu masasındaki kap
Seviyoruz seni,seveceğiz
Bırak onu bunu düşünmeyi
Kendine dert edinip üzülmeyi
Alper yanında olacak inşaallah
Sağlığın sıhhatin iyi maşaallah

mersiye-yi Mürüvvet Nene

Sen gittiğinden beri
Gökyüzü ağlıyor
Yeryüzü sararıyor
Sen gittiğinden beri

Canlar nasıl dayansın yokluğuna
Tüm canlılar kulak verin feryadıma
Hatırlarız seni güzel anılarla
Sen gittiğinden beri

Aktı gözüm yaşı sel oldu
Yandı ciğer kebab oldu
Yürek kanı şarab oldu
Sen gittiğinden beri

Hicranının acısını dünya işitiyor
Yokluğun yüreklerimizi yakıyor
Yazık! Bedenin toprakta çürüyor
Alper seni çok özlüyor
Sen gittiğinden beri



Allah diyen bak kurtuluyor
İnkar eden ki boğuluyor
Mezarda bağırıyor,ağlıyor
Giden ki geri dönmüyor
Ölenler geri gelmeye çalışıyor
Beyhude uğraş,işe yaramıyor
Ademoğlu bu ders almıyor
Tutturmuşlar "Ölenle ölünmüyor"

22 Şubat 2012 Çarşamba

......
Nar-ı muhabbete mağlub olma
Tut ki kolumdan gel gafil olma
....

kitap basıldığında devamı

21 Şubat 2012 Salı

Meftunu oldum
Meczubu oldum                                            
Mecnunu oldum
PAPATYANIN


Sesi surdur
Gözü nurdur
Teni akdur
PAPATYANIN

Al iç elinden
Kurtul ölümden
Sıkı tut kolundan
PAPATYANIN

Haktır kelamı
Sevgidir meramı
Alper gulamı
PAPATYANIN



Salih Baba'dan iktibas ve değiştirme yapılmıştır..

20 Şubat 2012 Pazartesi

KELBNAME

evet aslında en uzun ve en güzel şiirim kelbname'dir. Fakat bu hicivi internette kesinlikle yayınlamadım.. Çünkü bu şiirde eleştirdiğim,köpek yerine koyduğum şahıs yani muhatabım geri adım attı ve amiyane tabirle "yola geldi" Bu şiiri 4-5 arkadaşıma okudum ve hepsi de istisnasız çok beğendi... 67 mısradan müteşekkil bir hiciv olan KELBNAME şair Şeyhi'nin Harname'si var da neden benim Kelbname'm olmasın düşüncesi ile ve bu şiiri kaleme alacak kadar sinirlenmem suretiyle yazıldı.. tahminen 3 gün sürdü, yani en çok uğraş verdiğim şiir anlamına da geliyor.. 19 Ağustos 2011'de başlamıştım yazmaya.. zehir zemberek hatta ve hatta son beyitinde argo olan bir hicivdir.Bu şiirde tenkid edip köpek yerine koyduğum şahıs verdiğim süre zarfında geri adım atınca bunu yayınlamadım ve yayınlamayacağım.. çok merak eden olursa şiiri gönderebilirim.. tamamını olmasa da sadece 1 beytini verelim..:))

    Gitseydin burdan kurtulsaydı ahali
    senin sıfatın bir soysuz kelb misali

19 Şubat 2012 Pazar

12'li hece vezni ile

Gönle şifa derde deva sensin Allah
ismini çeken bir kez olsun demez ah
senden bihaber değil semadaki mah
senin yüce izninle doğar her sabah

11'li hece vezni ile

 Rabbe kul ol düşünme ötesini
 çıkar başındaki gaflet fesini
 Rabbim rabbim diye çıkar sesini
Allah diye ver sen son nefesini

8'li Hece vezni


sen et duanı ol dai
ibadetin olsun kavi
semanın rengidir mavi
sen acı bize ilahi


Toprak ki çağırır bizi
eceldir kaçmayız gayri
dünya fani ahret baki
sen acı bize ilahi

18 Şubat 2012 Cumartesi

......
Bembeyaz başörtünle
benzersin bir periye
sapsarı kaşların
keman misali kirpiklerin
Alper'in başını döndüren o gülüşlerin
mehveşisin sen Alper'in

ilk şiirdir ilk teşebbüs denebilir.. baş tarafı kitap basılırsa tarafımdan eklenebilir :) samimi duyguların teknikten habersiz cereyan etmesidir bu..

Selçuk Üniversitesi'ne bir tenkid


13'lü Heca vezni ile yazılan bu şi'r tarafımdan kaldırıldı.. merak buyuran olursa ona özel olarak gönderip,okuturum.. :)