Felek bir noktada yalancı değil mi
Cümle insan yalana kurban değil mi
"Kün" emriyle oluyor her şey gerçek bu
Bu gerçeği bilmeyen beşer değil mi
Bimar olup yatak döşek yatan insan
İnsanı sokup zehr eden mar değil mi
Bulutlar ağlar yağmur olur,ot güler
Katreleri Derya eden Hak değil mi
Hakikat denizine dalgıç olanlar
Şikarları dürr ile mercan değil mi
Yolunu şaşıran insan gafil olur
İnsanı da şaşırtan şeytan değil mi
Nice aşığın kalbini bab-ı aşktan
Geri çevirip,üzen derban değil mi
Haberdar olmayanın kendi özünden
Bütün bildikleri de yalan değil mi
Tüm kainat onun için yaratıldı
Alemler sultanı Muhammed değil mi
Gulam olmak senin gibi bir dilbere
Bana Hak'tan büyük bir ihsan değil mi
Aşk oduyla yanan Mecnun'u gör ki sen
Vuslatına mani olan çöl değil mi
Aşk insanı türlü çileye sevk eder
Aşkı için dağ delen Ferhad değil mi
Aşk yüzünden nice canlara kıyılır
Can verenler Mansur,Muhyiddin değil mi
Mansur sonunda düştü aşkın darına
Beni öldüren yarin zülfü değil mi
Biçare andelib gülzarda ah eder
Onu figana celb eden gül değil mi
Senin aşkının şiddetinden dünyaya
Gözlerimden damlayan baran değil mi
Benim kalbimde bir özge sultan vardır
Üftadelerin kalbi dolu değil mi
Derunumda yakmış olduğu nar-ı aşk
Beni mestane eden ateş değil mi
Kimi aşktan mestane kimi divane
Aşk'tan hep çile çeken alper değil mi
Salih Baba'dan iktibas yapılmıştır.. birkaç yerde
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder