Mesnevi-yi Mecazi
Üç tane Merve tanıdım ben
Hepsinde aynı beyaz bir ten
Üçü de birbirinden güzel
Onların sözleri çok özel
İlki Ereğlili bir afet
Allah'ım o nasıl zarafet
İyi çalışmıştı sınava
Tüm sınıflarda ona me'va
Sanki o perilerle yeksan
Parmakları çirkin tek noksan
Eşarbı sanki ipek eşarp
O dilaranın evi çok sarp
Rengarenk giyer,yakışırdı
Uyuzlar ona dolaşırdı
Yeşil kıyafeti çok müthiş
Güzel ki etti beni medhuş
Görünce beni der "Günaydın"
O an içim olur apaydın
Gönle hitap eder o dilber
Heyecandan dışa akar ter
Derunum gönderir bir murad
Beni ol güzel eyler Ferhad
Onu gören olur bir Mecnun
Yanar ki ne yanar şu derun
Güzelliğini görse Baki
Amma o güzel de bir fani
Arkama otururdu çokça
Ki sesi duyulurdu hoşça
Mayıs'ta kapandı dershane
Naçar kaldım oldum divane
Buldum o bahtsızı sonunda
Bir buçuk yıl geçmişti amma
Ki kalmamış bende heyecan
Elinde görürdüm dürr,mercan
Dedim halin hatrın nicedir
Demek ister meylim sizedir
Mesaj attım gelmedi cevab
O işler ki her daim sevab
Acep söylesem mi ki duygumu
Cevab eğer mi ki boynumu
Kamu işi gösterir zaman
Bol bol dua etmeli heman
Sanma beni özgeye yanan
Kıskanır seni cümle huban
Ol duhterin anası melek
Seni bana verecek felek
Sen olmadan ben oldum geda
Bir kalpteki ateştir sevda
O benim için dua etti
Duası üftadeye yetti
İkinci Merve Üsküdarlı
O yaptı beni ağlamaklı
Payitahtın o en özeli
Bulmuştum böyle bir güzeli
O bembeyaz başörtüsüyle
Benzerdi sanki bir periye
Sureti ki dertlere deva
Sireti aşıklara şifa
Akıttı gözümün yaşını
Yemedi o aşkın aşını
Sel olmuştu gözümün kanı
Ona feda kılmıştım canı
Hiç bozmadı o ikrarını
İsterim aşkın tekrarını
Lisan öğret demişti bana
Tüm lisan olsun feda sana
Böyle bir canan büyük ihsan
Mest olur onu gören insan
Aşkıyla olmuştum mestane
Gezerdim sanki ben divane
Hem mest eyler hem cezb eder
Onu gören gözler fikr eyler
Sapsarı kaşı vardı onun
Hadleri gamzeliydi onun
Gözleri hep ufka bakardı
Dinsiz biri olsa tapardı
Pembe libası bir harika
Çok severdim seni Maşika
Deryalarda serbest gezerdi
Asuman o kızı süzerdi
Aşk deryasına gavvas olam
Zaten yok benim gibi gulam
Aslı o kızın Zonguldakmış
Aşikanı o tutup atmış
Kadköy lisesinde okudu
Mektebinde aşkı dokudu
Amma öğrenmedi hiç aşkı
Kes beni elindeki bıçkı
İlk defa olmuştum ben aşık
Halimden anlar kesin Vamık
Giymiştim ben derviş sofunu
Millet yaşar aşkın kofunu
O dil-rüba sevmez rüzgarı
Alakadar etmez ağyarı
Rüzgar getir ondan bir koku
Değişsin Konya'daki doku
Papatyam ederdi beni şad
Hocaydı o ederdi irşad
Onun dişleri sanki müşgbar
Dideleri sanki bir nurbar
Tanıştık yirmi dokuz martta
Veda etti bana mayısta
Ki kaldı içimde bir acı
Onu ederdim ben baştacı
Mayıs yirmi sekiz, vedası
Onun bana cevr ü cefası
Üçüncü Merve'nin mekanı
Saygı duyar devlet erkanı
İstanbul'da yaşar bu güzel
Ne ebet bıraktı ne ezel
Hadler gamzeli leb pembeli
Meskeni İstanbul'un semti
Hastaydım ben şifa diledi
Onun marifeti çok idi
Dua etti nezle def oldu
Reddettiği erkek mahv oldu
Ondaki bir müthiş güzellik
Biraz vardı onda bencillik
Sesi ki sergerdan edermiş
Vechindeki verd-i ahmermiş
Nurunu gördük ol dilberin
Üstünde yaşar işte berrin
Güzelliği dillere destan
Çirkin diyen söylüyor yalan
Onun sohbeti çok lezzetli
Benim nazarımda kıymetli
O memleketi de düşünür
Kızlar buna ancak gülüşür
Çok ama çok hoştur ki o kız
Ki baktıkça içim eder cız
Gayet endamlı güzel fizik
Didarında yok tek bir çizik
Dideleri ki boncuk boncuk
Yüzünde belirir tomurcuk
Çiçeklerden bile çok zarif
Çok da nükteli dili latif
En güzel gazele o layık
Taşır onu sarhoş bir kayık
Memnunmuş ondan amuhte-gah
Onun için doğar her sabah
Güzelin ismi iki hece
Sanarsın sen sanki bir ece
Gezer o dilber leyl ü nehar
Ben onun gülşeninde bir har
Onun için eve girer muş
Sokakta onu izler tüm kuş
Şehr-i dili eyler o mamur
Elinde görmedim hiç hamur
Alper de yazdı bir mesnevi
Bu alemde o bir konevi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder